Köylü Görüşü                                                           OT OLANLAR          Bugün sizlere otlar hakkında bilgi sunacağım.          Otlar: biz okula giderken, bazı çocuklar ot diye adlandırılırlardı, ancak bunların ne otu olduğu hakkında bir bilgi yoktu. Bunlarda herhangi bir sosyalleşme yoktu. Ne bir siyasi görüşü desteklerler, ne de herhangi bir sosyal etkinliğe karışırlardı. İşte onun için bunlara herkes ot derdi.          Bilindiği üzere dünyada birçok ot vardır. Güzel otlar, orta güzellikteki otlar birde çirkin otlar vardır. Bu benim bahsettiğim otlar botanik biliminin dışında kalır. Aslında otlar ikiye ayrılırlar. Yararlı otlar ve zararlı otlar diye, ancak hem eril olanları hem de dişil olanları vardır.          Birde şimdi serada yetişen zararlı otlar vardır ki. İşte bunlarla hiç karşılaşmak istemezsiniz.  Bunların sahipleri vardır. Bilirsiniz çeşitli otlar vardır, bazıları sağlığa yararlı, yani şifa dağıtan otlardır. Fakat bazı otlar vardır ki, hiçbir şeye yaramadığı gibi daha başkasına zarar verirler, bunları hayvanlar bile yemez. Meselâ kızılcık diye bir ot vardır bunu yiyen hayvan deri hastalığına yakalanır.           Bir de, kimilerine göre adı çakırdikeni, kimilerine göre de demir dikeni diye adlandırırlar. Bunlar hiçbir işe yaramazlar, sadece insanlara zarar verirler. Mesela üzerinden araba veya traktörle geçsen tekerini patlatır, ayağına batsa bağırtır, başkada hiçbir işe yaramazlar. Yine hediyen dikenleri vardır, bunlar rüzgârda birbirine sürtse, bunlar tarlada, evde, bahçede ve parklarda yangın çıkarırlar.          Şimdi birde serada yetişenler var, bunların sahipleri vardır. Sahipleri ne derlerse onu yaparlar. Git falancanın ayağına bat, o ot gider, onun ayağına batar. Git filancanın aracına zarar ver, gider onun aracına zarar verir. Aslında bu otların içerisinde akıllı olanı da vardır, ancak kendi akıllarını kendileri kullanamazlar. Rüzgâr nereden eserse o tarafa giderler. Bunların sahipleri bunları kullanmak için, sadece rüzgâr kullanırlar. Sahiplerinin ellerinde saç kurutma makinesine benzeyen fanlar vardır, onlar bu otlara emir verecekleri zaman bir çadırın içerisine girerler, oradan otlarına rüzgâr yaparlar. Hatta bazen bu çadırları polis kaldırır. Onlar ise bu emir komuta çadırlarını yıktırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Bütün güçleri ile otları polislere yönlendirirler. Hatta camilerin içerisinde otların üzerine bira döktükleri bile olmuştur. Ot olmasalar camilere bira sokulmasına izin verirler miydi?          Otların üzerine neden bira döktüklerini de araştırdım. İlginç bir sebebi var: hani otlar oradan oraya hiç durmadan koşturuyorlar ya, bira onları biraz yumuşatıyormuş, bir şey olduğunda daha az acı çekiyor ve biber gazından da daha az etkileniyorlarmış. İşte bunun için  Ya gördünüz mü? Benim sayemde yine otlar hakkında bilgi edindiniz. Yoksa Sizlerde otlar hakkında ot kalacaktınız, diyecektim ama demeyeceğim. Çünkü otlar benim yazılarımı okumazlar.